yorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Eylül 2015 Perşembe

Aleatha Roming - Tutku Oyunları ( Consequences Serisi 1 )





Aleatha Roming - Tutku Oyunları  ( Consequences Serisi 1 )



Aşk, günahlarla yoğrulmuş bir oyunu bozabilir mi?


Claire Nichols, kusursuz hayatların, büyülü masalların ardında en kötü kâbusların yaşanabileceğinden habersizdi. Ta ki onunla tanışana kadar; Anthony Rawlings. Zorba, acımasız, gözü kara. Fakat aynı zamanda zengin, kibar, güçlü ve nefesleri kesecek kadar yakışıklı.

Parıltılı yaşamların gürültüsünden uzak, sıradan bir barmen olan Claire, onun tatlı tuzağına düştüğünde ise artık her şey için çok geçti. Nefretin bile çekici geldiği bu dünyada, tutku ve şehvet dolu bir oyunun en önemli parçasıydı artık.
Bu oyunun sınırları yok ama kuralları var. Hayatta kalmaksa ancak kurallarla mümkün. "Kimse onun kurallarının sonuçlarından kaçamaz."
-Alfred A. Montapert-
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 648
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Arkadya Bitter


Yazarın Notu :
Önemli
Tutku Oyunları serisinde fazlasıyla yetişkinlere yönelik içerik bulunmaktadır.Aşırı tasvir ve ayrıntı yer almamasına rağmen kaçırma,tecavüz ve hem fiziksel hem psikolojik şiddet mevcut.bu tür içerikleri okuyamıyorsanız lütfen bu kitabı almayın.Hazırsanız,hoş geldiniz,yolculuğunuzun tadını çıkartın.
-Aleatha Romig


Öncelikle yazarın kitabında yazdığı, sizlerle paylaştığım uyarı notuyla yorumuma başlamak istiyorum. Yazar iyi ki böyle bir uyarı yazmış bu ayrıntı olmadan okusaydım belki çok daha fazla şoklar yaşayacaktım. Küçük kardeşlerimizi aşırı erotik porno kitaplardan ( bu kitapta da yüzeyselde olsa bariz yer alıyor ) korumaya çalışırken bu kitabı da okuduklarını düşünmek istemiyorum.

Yakın zamanda türk bir yazar adayı arkadaşımızın kitabının konusu tecavüz içeriyor hatta tecavüzcüsüne aşık oluyor ve bunu normalleştiriyor diye ortalığı tozu dumana katan arkadaşlarımızdan bu kitabı gördüklerinde çok daha farklı bir tepki beklerdim ve beklemedeyim bakalım nasıl bir yorumla gelecekler.



Kitaptan hem nefret ettim, hem de beğendim. Nasıl bir ikilemse bu artık beni benden aldı.


Neden nefret ettim öncelikle onu açıklayayım, konu bazında o kadar nefret uyandırıcı şeyler var ki hangi birisini sayayım bilemedim, tecavüz derseniz var!, fiziksel şiddet dayak derseniz var !! psikolojik şiddet ve baskı deseniz o da var!!! Var oğlu var yani…

Kitabı okurken gerilmek sinirlenmemek elde değil, hele ki günümüzde bile bayana şiddet ve tecavüz bu kadar artmışken bunları okumak beni yıldırdı nefretimi iki katına çıkarttı. Kitaptaki erkek kahramanı bir kaşık su da boğabilirim o dereceyim.


Neden beğendim şimdi de onu açıklayayım, öncelikle yazarın kalemi sağlam okuduğunuzda her şeyi gözünüzde canlandırabiliyorsunuz bunu her kitapta bulamazsınız, öyle ki nefretimin de bu boyutta olmasının nedeni belki bu şekilde yazmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Sadece yazar bazı yerlerde gereksiz ayrıntıya girdiği için o bölümlerde sıkılıyorsunuz yine de okumaya devam ediyorsunuz sizi içine alıyor bırakamıyorsunuz ne kadar sinirlendirse devam ediyorsunuz ve finalde yapılan ters köşe hiç beklemediğiniz anda sizi şaşırtıyor ve kitabın konusunu beğenmeseniz de devamında neler olacak diyorsunuz.



Kitabın Konusu; 45 yaşında yakışıklı, milyoner ağa babası Anthony Rawlings ve meteoroloji  uzmanı aynı zamanda barben Claire Nichols  (26 yaşında ) arasında geçiyor.

İşten çıkarıldığı için öğrenci kredileri için çalışmak zorunda olan Clarie bir gece bara gelen Anthony ile tanışır ve aralarında bir anlaşma yaparlar adam Clarie nin tüm borçlarını ödeyecek karşılığında ondan istediği tek şey, canı ne zaman isterse onun ‘’Müsait’’ olması gerekiyor, umarım müsaitliğin ne demek olduğunu anlamışsınızdır. ;)

Konu böyle başlayıp yukarıda bahsettiğim her türlü şiddetle devam ediyor.

Finalde ise size ters köşe yaparak son buluyor.


Değişik bir kurgu, değişik bir yaklaşım, okumalı mısınız bence evet bundan da çıkarılacak birçok ders var. Yinede küçük kardeşlerimiz için sakıncalı olduğunu düşünüyorum.

Yetişkinler için tavsiye eder miyim evet ederim.

Benim için kitap 10 üzerinden 8.

Keyifli okumalar.

2 Haziran 2015 Salı



BİRTHMARKED SERİSİ - CARAGH M. O'BRİEN


DOĞUM LEKESİ (BİRTHMARKED)
Geleceğin dünyasında insanoğlu ikiye bölünmüştür.
Bir yanda son derece ihtişamlı ve korunaklı hayatlar yaşayan üstün bir ırk, diğer yanda bu ırkın varlığını sürdürmek için görevlendirilmiş, zor koşullar altında yaşayan ötekiler...
Yüzündeki çirkin yara izi yüzünden kusursuzların dünyasından ucube olarak dışlanan bir kız, bu üstün ırkın bilinmeyen gerçeklerini ortaya çıkaracak bir güce sahiptir; çünkü geleceğin kaderi, bu kıza ait eski ve gizemli bir kurdelenin ucundadır...

ASİL KAN (PRIZED)
Her şey karardığında geriye kalan tek kalkanın, inancındır...
Sadece kadınların sözünün geçtiği, erkeklerin köle olarak hayat sürdüğü Sylum'da zincirin başka bir halkası olmayı reddeden Gaia'nın bilinmeze giden hikâyesidir bu.
Geçmişini ardında bırakarak, sadece inancı ve masumluğuyla hareket eden bu genç kızın perde arkasında dönen oyunlara karşı dimdik duruşudur.
Aşka saygısı, sadakati ve geleceğe karşı duyduğu sorumlulukla zorluklara karşı verdiği mücadelenin anlatıldığı güçlü bir destanın satırlarıdır…

SONSUZ YEMİN (PROMİSED)
Onun Kararı, Onun Sesi, Onun İsyanı
Klanıyla birlikte yepyeni bir başlangıç için yola çıkan gözüpek bir lider, güçlü bir kadın ve idealist bir âşık: Gaia!_
Halkı için umut vaat eden Wharfton artık hiç de Gaia'nın bıraktığı gibi değildir. Duvar içindeki hayata yeni bir şekil verip insanlığı yeniden tanımlama imkânı sunan, doğru genlere sahip bebekler paha biçilemez birer ticaret eşyası haline gelmiştir. __İsyanın ayak sesleri usul usul yaklaşırken, insanlığın kaderi Gaia'nın ellerindedir.

YORUMUM:
İki şehir var. Biri Anklav; zengin,ayrıcalıklı kesimin şehri. Diğeri Wharfton. Bu şehirler birbirinden duvarla ayrılıyor ama aslında birbirlerine göbekten bağlılar. Fakirlere elektrik,su veriliyor. Hem de sınırlı... Bunun karşılığında her ay üç çocuk alıyorlar. Gaia ve annesi de ebe olarak bu çocukları sobeleyen kişiler. Anklav, Gaia'nın annesi ile babasını tutukluyor. Kızımızın uyanmasını bekliyoruz. Ama 3 hafta daha çocukları vermeye devam ediyor. Hatta üç kitap boyunca uyanıp uyanmadığına pek emin olamadım diyebilirim.
Gaia, baş karakterimiz. Böyle karaktersiz bir karakter daha görmedim. Leon olmasa başına geleceklerin haddi hesabı yok. Buna rağmen iki erkekten daha elektrik almakta sakınca görmüyor trafo.
Okudum ama niye okudum bir sorun. Sırf meraktan. Merak ettim; ne olacak, nasıl bağlayacak olayları yazar diye. Kitap meraklandırdığı için değil, benim salaklığım. İnsanın başına ne gelirse meraktan gelirmiş :P
Tabi ki bu benim yorumum. Beğenenlere saygım sonsuz. Zevkler tartışılmaz.



26 Mayıs 2015 Salı

Mia Sheridan - Başka Dilde Aşk



                                                          

 Mia Sheridan - Başka Dilde Aşk


Özgün Adı: Archer’s Voice
Çevirmeni: Hanife Albayrak
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Türkiye Yayın Tarihi: Mayıs 2015
Sayfa Sayısı: 392



New York Times, USA Today ve Wall Street Journal Çoksatan Romanı Başka Dilde Aşk,
Korkunç bir gecenin hatıralarına zincirlenmiş bir kadının ve sevgisiyle o zincirleri kırabilecek adamın hikâyesi. Geçmişin acı yüklü izlerini taşıyan sessiz bir adamın ve sesini bulmasına yardım edebilecek kadının hikâyesi. Acının, kaderin ve aşkın iyileştirici gücünün hikâyesi… 
“Kusursuz ve dokunaklı anlatımıyla, Bree ve Archer’ın yürek burkan ama gerçekten büyüleyici aşk hikâyesi içinizi ısıtacak.” –Natasha is a Book Junkie 
“Duygusal, etkileyici ve kesinlikle farklı… Okumaya alıştığınız her şeyden öylesine farklı ki… Kesinlikle kaçırılmaması gerekiyor!” –Aestas Book Blog 
“Ayaklarınızı yerden kesecek, duygusal ve romantik bir hikâye.” –Totallybooked Blog


Yorumum ; 

Archer Hale, 7 yaşında yaşadığı kaza sonucu ses telleri zedelenmiş konuşamıyordur, insanlarla iletişim kurmak için işaret dilini kendi kendine öğrenmiştir.. Yedi yaşından sonra  on altı yaşına kadar amcası tarafından büyütülmüş ama hiç insan içine karışmamıştır her şeyi kendi kendine yapmaya alışmış kendine güveni olmayan, kendisini lanetlenmiş bir kişi olarak görmekte.

Kazanın üzerinden on altı yıl geçtikten sonra yirmi üç yaşında çok yakışıklı bir adam haline gelmiş olsa bile bunu göstermesini bilmeyen, insanlarla iletişim kuramayan, kasaba tarafından dışlanmış bir genç.

Bree Prescott bir uyuşturucu manyağı tarafından babasının gözlerinin önünde öldürülmesi, ve en yakın arkadaşı dediği kişinin kendisine aşık olduğunu öğrendikten sonra yaşadığı üzüntü ve şok sunucu şehri bırakıp ailesi ile küçükken tatile geldiği kasabaya kaçmakta bulur kendisini.

Yaşadığı üzüntüden kaçmak için geldiği küçük kasabada onun gibi trajik olaylar yaşamış yakışıklı Archer a aşık olur.


Keyif alarak severek okudum, dram yönü kuvvetli olan kitaplardan. Kitapta bu iki karakterin yaşadığı üzüntüleri zorlukları birbirlerine destek olmalarını, kendilerini tedavi etmelerini, dışlanmışlıkları daha birçok duyguyu okuyorsunuz.

Her iki karakteri de çok sevdim erkeğin baskın olmadığı hatta ezik olduğu hikaye zor bulunur bu da o kitaplardan birisiydi.

Cinsellik bence hiç abartılmamış aksine o zorlukları yaşamış, topluma hiç karışmamış bir gencin cinselliği öğrenmesi de bir bakıma anlatılmış kitapta. Hatta son zamanlarda çıkan birçok sevişgengil kitaplarına nazaran çok daha dozundaydı, hemen hemen her sayfada cinsellik okumuyorsunuz.

Severek okudum tavsiye ederim.


 Puanım : 10/8


14 Nisan 2015 Salı

KAN ŞARKISI - ANTHONY RYAN (KUZGUNUN GÖLGESİ 1)



Kitap: Kan Şarkısı (Kuzgunun Gölgesi #1)
Yazar: Anthony Ryan
Orijinal Adı: Blood Song (Raven Shadow #1)
Çeviri: Barış Tanyeri
Yayıncı: İthaki Yayınları
Tür: Epik, Fantastik
Sayfa Sayısı: 664
Puanım: 10/10



"Pek çok adı vardı. Daha otuz yaşına gelmemiş olmasına rağmen, tarih ona bol unvan ihsan edilmesini layık görmüştü: Onu bize eziyet etsin diye gönderen deli kralın karşısında Diyar'ın Kılıcı, savaşlar boyunca onu izleyen adamların yanında Genç Atmaca, Cumbraelli düşmanlarına karşı Karanlıkkılıç ve sonradan öğrendiğime göre Büyük Kuzey Ormanı'nda yaşayan esrarengiz kabileler arasında da Beral Shak ur adıyla anılırdı, yani; Kuzgun Gölgesi.


Ama benim insanlarım onu tek bir isimle tanırdı ve onu iskeleye getirdiklerinde aklımda dönüp duran da bu isimdi: Umut Katili. Yakında öleceksin ve ben de bunu göreceğim. Umut Katili."Vaelin Al Sorna, annesinin ölümünün yarattığı üzüntüyü henüz üzerinden atamamışken, kendisini İtikad'ın koruyucusu Altıncı Nişan'ın kapısında, Kral'ın Savaş Lordu olan babası tarafından terk edilmiş olarak bulur. Nişan'a adım attıktan sonra ise artık hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Bu inanç koruyucusu savaş okulunda ölümcül sınavlarla boğuşurken, dövüşmenin yanı sıra kardeşliği, sadakati, karanlığı, ihaneti ve hayatta kalmayı öğrenir. Diyardaki kardeşleri ise onun tek ailesidir. On yaşında o kapıdan adım atan çocuk, genç bir adam olduğunda, Diyar'ının en tanınmış figürlerinden biri haline gelmiştir. Krallarla pazarlık yapar, ordular yönetir ve Diyar'ın kâbuslarından Karanlık'la başa çıkmaya çalışır. Artık sadece Diyar'ının değil, tüm dünyanın kaderi onun ellerindedir. Her şeyden öte, Vaelin'in zorlu hayatında böylesine yükselmesini sağlayan gizli ve karanlık bir gücü vardır: Kan Şarkısı.

"Eğer Rothfuss veya Sanderson tarzı fantastik kurgu seviyorsanız, Kan Şarkısı sizin için biçilmiş kaftan."
-Felicia Day-

"Cesur bir kurgu, kadim büyüler, amansız entrikalar ve kanlı bir macera…"
-Publishers Weekly-
(Tanıtım Bülteninden)

Yorumum

Her şeyden önce bu kitaba baştan sona tek bir kelimeyle bayıldım. Kitap epik fantastik türünün şu ana kadar okuduğum en iyi örneği. Aslında türü seviyorum ama öyle hayatımda okuduğum en iyi üç kitap arasında diyeceğim kadar beni etkileyen olmamıştı şimdiye kadar. 


Kitap,  Vaelin Al Sorna'nın annesinin ölümüyle ünlü savaş lordu babasının onu Altıncı Nişan'a bırakması ve oradaki hayatını anlatmakla başlıyor.  Vaelin'in çocukluktan gençliğe ve yetişkinliğe geçişi sırasında neler yaşadığı , babası tarafından bir kimsesiz gibi 6. nişananın insafına terk edilen çocuğun nişandaki arkadaşları ile nasıl bir aile olduğunu okuyoruz. Öyle ki babası belli bir süre sonra geri dönüp Vaelin'i almak istese bile küstüğü içerlediği, içten içe nefret yüklendiği babasıyla gitmiyor ve nişanı tercih ediyor. 

Altıncı Nişan'a giren çocuklar ailelerini ardında bırakıyorlar ve Nişan'a ait oluyorlar. Dövüşmeyi, savaşmayı ve ölene kadar İtikad ve Diyar'a sadık kalmayı öğreniyorlar. Okurken başlangıçta kızdığınıza sonrasında anlıyor ve hak veriyorken, bazen iyi görünenin o kadar iyi olmadığı,  kaderin mi seçimlerin mi hayatı olduğu noktaya getirdiğini sorgularken buluyorsunuz.
Vaelin'in savaşması gereken çok hayaleti var. Bir taraftan babasının ünü, bir taraftan nişan'a sadakati, dışarıda olmak mı nişanda olmak mı.  Bir çok sınavdan geçiyor. 

Yazara hayran kaldım, uzun bir kitap olmasına rağmen çok akıcı ve hiç sıkmayan bir yapıt ortaya çıkarmış. Başlangıçta söylediğim gibi benim için okuduğum ilk üç kitap arasına hiç zorlanmadan girdi. Tek sıkıntısı devamı hala çıkmadı. 








27 Mart 2015 Cuma

Nehir Erdem - Deli Divane

DELİ DİVANE - NEHİR ERDEM


Fatih Murat Arsal ve S.Selvi Atıcı'dan başka aşk romanı yazan Türk yazar hiç okumamıştım bugüne kadar.İki yazarda favorim.Tüm kitaplarını ve hikayelerini okudum.Tanıtımlarını gördüğüm o kadar çok yazar var ki kitapları basılmış yada hikaye olarak nette yayınlayan.Merak ettim açıkçası ve okumaya başladım.Okuduklarımın çoğunu beğendim.Hikayelerin çoğu sağlam,sürükleyici konular.Yakışıklı,karizmatik,mert,sadık,romantik ve sevdi mi tam seven ve ailesine bağlı erkekler,güzellikleri dillere destan,aşk dan gözü kararmış,sivri dilli,kıskanç mı kıskanç,fedakar kadınlar....Öyle hikayeler okudum ki karakterlerle beraber ağlayıp güldüm,eğlendim,kızdım konunun içinde buldum kendimi.

Nehir Erdem'in Deli Divanesi bu anlamda okuduğum ilk Türk yazar ve kitabı.Ön yargılı başladım kitaba ama Nehir Erdem'i favori yazarım yaptım okurken.Bu kadar eğlenceli,romantik,komik bir kitap daha okumadım inanın.Hiç sıkılmadım bitmesin istedim ve çabuk bitmesin diyede yavaş yavaş ara vere vere okudum.

Kızımız Yeliz.Güzeller güzeli,aile şirketinde çalışıyor,şımarık,sivri dilli,boyun eğmeyen bir tip.
Oğlumuz Mehmet.Karadenizli.başarılı iş adamı,yakışıklı,egosu yüksek,duble kıskanç ve Karadenizli olarak köklerinden kopmamış.
Ortak bir projede buluşuyorlar ve aşk bacayı sarıyor.Karadeniz'in muhteşem yeşilliklerinin ve yaylalarının arasında filizlenen aşkları bir çok sınavdan geçiyor.Ve sınavı geçiyorlar.

Kitaptaki diyaloglar gerçekten müthişti.Karadeniz şivesini mükemmel vurgulayıp okuyucuya empoze ettiği için yazarı tebrik ediyorum.

Ve hikayedeki en baskın karakter Mehmet'in babaannesi.......Aman Allahım böyle babaanne hepimizin başına.Gülmekten çoğu zaman kitaba odaklanamadım.Fışki deyişi yok mu bayıldım.Böyle bir dil kimsede yoktur.Küfürler fazlaydı diyaloglarda ama ben rahatsız olmadım.Kitabın tamamını babaanne için okudum desem yalan olmaz.

Keyifli vakit geçirmek istiyorsanız okuyun derim.Babaanneye bayılacaksınız.

Puanım 10

25 Mart 2015 Çarşamba

Christine Bell - Kiralık Sevgili

CHRİSTİNE BELL-KİRALIK SEVGİLİ

Klasik Christine Bell kitaplarından birisi daha okundu ve bitti.Güvenlik uzmanı,eski asker ve tabi muhteşem yakışıklı Gavin ve eski çalıştığı yerdeki patronun yasa dışı işleri nedeniyle hedef tahtası haline gelen Sarabeth...En yakın arkadaşının ısrarı ile Gavin tarafından korunan ve onun evinde yaşamaya başlayan kızımız tabi ki etkilenip aşık oluyor.Eeeeee ateşle barut yan yana durmaz değil mi?

Eğlenceli,komik,duygusal,romantik bir hikaye.Kiralık Eş kitabındaki Owen ve Lindy karakterleri de kızımızın arkadaşı olarak yan rollerde.Araya polisiyede katmış yazar ama havada kalmış konu.Akıcı konusu ve düzgün çevirisiyle sıkılmadan okuyabilirsiniz.

Yorum:FEYZA


Benim puanım:6