romantik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
romantik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Şubat 2016 Çarşamba

CATHERINE BYBEE - CUMAYA KADAR SÖZÜM SÖZ



Yedi gün, yedi düğün

Gwen Harrison
Samantha'nın çöpçatanlık şirketini devralan güzel İngiliz leydisi Gwen Harrison, işini yürütmek için Amerika'ya yerleşir. Ancak şirketin patronu olması kendi aşk hayatı ve evliliği için hayaller kurmasına engel değildir. Bu hayallerini süsleyen özel koruma Neil MacBain ona istediklerini verebilecek midir, yoksa beklediğinden daha fazlasına mı mal olacaktır?

Neil MacBain
Emekli deniz piyadesi Neil MacBain'in huzursuz ruhu ve savaşın etkisiyle sertleşmiş vücudu saray kızı Gwen'in büyük tesiri altındadır. Ama müşterisi olduğu için onu yasak bölge olarak görmektedir. Ta ki geçmişinden bir tehdit geri dönene ve Gwen çapraz ateşte kalana dek. Şimdi Neil ve Gwen, birbirileri için kariyerlerini, hayatlarını ve kalplerini feda etmeye hazırdırlar. Çünkü bilirsiniz aşk her türlü engeli mutlaka aşar.

"Bir tarafta tam bir İngiliz seçkini diğer tarafta gizemli bir güvenlik görevlisi… Aralarındaki inanılmaz çekim başınızı döndürecek."
-Publishers Weekly-

"Catherine Bybee Yedi Gün Yedi Düğün serisine ateşin ve gizemin dozunu artırarak devam ediyor."
-Booklist-

"Cumaya Kadar Sözüm Söz, yerinde ve tutarlı karakterleri, hiç düşmeyen temposuyla tam bir duygu fırtınası."
-Amazon-
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 432

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Novella Yayınları

Seri Bilgisi; 


YORUM 

  1- Pazartesi düğünümüz var.
                                                            2- Çarşambaya kadar eşim ol.
                                                            3- Cumaya kadar sözüm söz. 

Yine bir çöpçatan şirketi kuran kadınların hikayesi gibi gelebilir. Evet kahramanlar çöpçatan şirketi sahip kadınlardan oluşuyor ama keşke başka meslek seçseymiş yazar güzel bir kitabı daha da sıradanlaştırmış. Romantik komediden çok aksiyonu olan bir kitap olmuş. Bol kaçıp kovalamaca güzel bir aşk hikayesi ile harmanlanmış. Beğendiğim bir kitap oldu. 






MARİE FORCE - AŞK NEDENSİZ DE GÜZEL



Umut etmeyi bırakmazsan, aşk seni mutlaka bulur...

Grace hayatı boyunca şişman ve mutsuz bir kız olarak yaşamıştır. Ama bir gün kendisi ve geleceği için çok önemli bir karar alır ve mide ameliyatı olarak tam elli sekiz kilo verir. Daha önce erkeklerle hiç ilişkisi olmayan Grace, çocukluk aşkı Trey'le romantik bir gece geçirmek için Gansett Adası'na gelir, ancak bu randevu hiç de beklediği gibi geçmez. Grace, bir anda kendini ada sokaklarında beş parasız ve yapayalnız dolanırken bulur. Ne var ki kader karşısına başına buyruk, tek gecelik ilişkilerin adamı ve yakışıklı müzisyen Evan McCarty'yi çıkaracaktır. Aşk konusunda kesinlikle beceriksiz olan bu ikili aşkın umut dolu labirentinde yollarını bulabilecek midir?

"İlk kez Gansett Adası serisinden bir kitap okuyorum, ama Marie Force'un karşı konulmaz karakterlerine ve sahnelerine bayıldım. Artık ben de Gansett Adası'nda kalıp Evan ve Grace'le takılmak istiyorum."
-USA Today-

"Seri ilerledikçe hikâye daha da güzelleşiyor. Marie Force'un üslubu kitabı elinizden bırakamayacağınız kadar güzel ve eğlenceli."
-Amazon-

"Aşkın, umudun, sevginin ve sımsıcak Gansett sakinlerinin eğlenceli ve samimi hikâyesi."
-Booklist-
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 384

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Novella Yayınları


YORUM 

Çok uzun uzadıya yorum yapılacak bir şey yok kitapta açıkçası. Okuduktan iki gün sonra o hafta okuduğum kitapları düşünürken ne adını ne konusu bir türlü hatırlayamadım hatta.  Benim için bir oku ve unut kitabı. Yazdıklarımdan kötü olduğu anlaşılmasın, tarzında iyi bile sayılabilir. Kafa dağıtmalık, hoş beyaz dizimsi bir kitap. En azından eli yüzü düzgün bir çeviri :))) Bu tarzı seviyorsanız okuma listenize alabilirsiniz. 




25 Kasım 2015 Çarşamba

HEIDI MCLAUGHLİN - SONSUZA KADAR BENİM


Kitap Adı : Sonsuza Kadar Benim 

Yazar : Heidi Mclaughlin

Çevirmen : Şebnem Yaşar Kip

Yayınevi : Yabancı 

Sayfa Sayısı: 312 


Planlarım arasında bir rock yıldızı olmak hiçbir zaman yoktu. Üniversitede Amerikan futbolu oynayacak, NFL'de profesyonel futbolcu olacak ve lise aşkımla evlenip sonsuza dek mutlu yaşayacaktım. 

Gideceğimi söylediğim o gün, her ikimizin de kalbini kırmıştım. Gençtim ve kendim için doğru kararı vermiştim, fakat bu bizim için yanlış bir karardı. Tüm hissettiklerimi müziğimle dile getirdim, fakat o kızı asla unutamadım. Onun gülüşünü, onun kokusunu… 

Şimdi, on yıl sonra geri dönüyorum. Umarım bunca zaman sonra ona bunu anlatabilirim: Onun hâlâ Sonsuza Kadar Benim olmasını istediğimi.

"Sonsuza Kadar Benim, kalp kıran hataların, affetmenin gücünün ve aşka ikinci şansın umut dolu hikâyesi."
-Aestas Book Blog-

"Sıcacık bir aşk hikâyesi okumak isteyen herkese bu kitabı öneririm." 
-The Little Black Book Blog-
(Tanıtım Bülteninden


Yorumum 


Yabancı yayınlarının romantik kitap türlerini genelde beğenerek okuyorum. Bu kitabı da sevdim sayılır. Karakterlere bayıldım mı dersem; pek de değil açıkçası. 

Konuya gelirsek, ünlü bir rock yıldızı olan Liam'ın 10 yıl önce terk ettiği kasabaya dönmesi üzerine kurulu. Üniversiteye giderken radikal bir karar veren Liam, sevdiği kız ve en yakın arkadaşları da dahil tüm hayatını arkasında bırakarak yeni bir yaşama başlamış. Geçmişte en yakın arkadaşı olan Mason'ın  cenazesine katılmak için döndüğü kasabada acımasızca terk ettiği sevgilisi Josie ile ve yaptıklarının sonuçlarıyla yüzleşiyor. 

Konu aslında klişe ama yinede iyi işlendiğinde sevdiğim konulardan. Bu kitapta sevmekle sevmemek arasında arada kaldığım yerler oldu, belirttiğim gibi karakterleri anlamadığım saçma gelen yerler var. Öncelikle Liam'ın başka bir şehre gitme nedenini anlasam bile o kadar sevdiği kızı ve arkadaşlarını hiç bağı kalmayacak şekilde neden geride bıraktığını tam olarak anlamıyoruz. Yada benim açımdan ikna edici değil diyeyim. Josie'nin ise sağlam bir kazık yediği Liam'ı hemen affetmesini anlamadım. Yine de okunması insanı sıkmayan bir kitap, beklenti yüksek tutulmazsa iyi olur sadece. :)

Puanım: 10/6,5'dan 7 
 


23 Kasım 2015 Pazartesi

Kylie Scott - Aşkın Şarkısı



Yazarı: Kylie Scott
Çevirmen: Tuğçe Nida Sevin 
Sayfa Sayısı: 400
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Yabancı

Aşkın Müziği ve Aşkın Ritmi romanlarının New York Times çoksatan yazarı Kylie Scott, Aşkın Şarkısı'nda Stage Dive'ın seksi ve kendini beğenmiş vokalistiyle size uykusuz bir gece geçirtecek! 


Stage Dive'ın vokalisti Jimmy her istediğini, her istediği anda elde etmeye alışmıştı; bu ister içki, ister uyuşturucu, ister kadın olsun. Fakat sonu gelmeyen taşkınlıkları hem kendisi hem de grup için bir felakete dönüştüğünde Jimmy ipleri yeniden eline almak zorunda bırakılmış ve onu beladan uzak tutacak yeni asistanı Lena'yla karşı karşıya kalmıştı. 



Lena, seksi rock yıldızının zırvalıklarına boyun eğmeye niyetli değildi ve aralarındaki çekime rağmen ilişkilerini tamamen profesyonel seviyede tutmaya kararlıydı. Fakat Jimmy sonunda Lena'yı fazla zorlayarak kaçırmayı başardığında, belki de başına gelen en iyi şeyi kaybetmiş olacaktı… 



"Her ânını adeta içimde yaşadım ve kitabı bitirdiğim anda yeniden başlamak istedim. Her kızın hayallerini süsleyen türden bir rock yıldızı ve aşk hikâyesi." 
-Maryse's Book Blog-



"Sürükleyici, seksi ve duygusal." 
-Dear Author-



"Harikulade ve leziz. Kesinlikle bu yıl okuduğum en iyi kitaplardan biri!" 
-The Book Pushers-
(Tanıtım Bülteninden)


Yorumum

Kylie Scott'un rockstar romance serisinin üçüncü kitabı da yayınlandı. Yabancı yayınları serileri bekletmemek konusunda bir çok yayınevine göre çok iyi. Umarım diğer yayınevleri de bu politikayı en kısa sürede benimserler :))))

Kitaba gelirsek serinin ilk iki kitabına göre daha iyi bulduğum kesin. Özellikle ikinci kitapta ki kahramanlara gıcık olmuştum. Grubun kötü çocuğu olarak bilinen Jimmy ile onunla başa çıkabilecek kadar dişli bir karakter olan Lena'nın karşılaşması (özellikle ilk iki kitaba göre) eğlenceli diyalogların başlamasına neden oluyor. :))))
Jimmy eski bir bağımlı ve grubu ona güvenmediğinden göz kulak olsun diye Lena'yı işe alıyorlar. Aralarında sadece aşk değil, arkadaşlığın da oluştuğunu okumak güzeldi. Diğer kitaplarla bir kıyaslama daha yaparsam onlardan hem daha duygusal hem daha eğlenceli özellikle yemeğe çıkma sahnesinde kahkaha attığım yerler oldu. 

Yine de okunmasa bir şey kaybedilmeyecek ancak kafa dağıtmak ve boş vakit geçirmek için ideal kitaplardan biri. Kolayca okundu sıkmadan bitti. 

20 Ekim 2015 Salı

TESSA DARE - AŞK CEPHESİ


AŞK CEPHESİ - TESSA DARE 

Sorunlu genç kadınların cenneti Spindle Koyu'na hoş geldiniz! Burada bir tane bile yakışıklı erkek yok. Şimdilik... 

Spindle Koyu varlıklı ailelerin sorunlu kızları için mükemmel bir yerdir: Fena halde utangaç olanlar, evlilikten nasibini almış genç eşler ve yanlış erkeklere ümitsizce kapılmış genç kadınlar. 

Rycliff'in yeni kontu Victor Bramwell, buraya ait olmadığını bilmektedir; zira koy, kız kuruları ve koyunlardan ibarettir. Ama bir milis kuvveti toplama emri aldığı için onlara katlanmak zorundadır. Aslında görevi çok kolaydır ama yarattığı ütopyayı Bram'in uyduruk ordusundan korumaya kararlı Susanna Finch yüzünden, durum içinden çıkılamaz bir hal alır. 

Susanna adamlara bulaşmayacağına, Bram de kadınlarla iletişim kurmayacağına yemin eder ve böylece aralarında destansı bir savaş başlar… Kaybedecek bu kadar çok şey varken kazanan kim olacaktır? 

"Şahane… Özgün karakterlerle ilgili gizli gerçekleri yavaşça ortaya çıkaran, zekice diyaloglar ve baştan çıkarıcı, romantik karşılaşmalarla dolu." 
-Publishers Weekly-

"Dare, okurların ne istediğini çok iyi biliyor. Rahat okunan, büyüleyici kurgusu; kendini sevdiren karakterleri, esprili üslubu ve şehvet dolu sahneleriyle bağımlılık yapıyor." 
-Booklist-

"Kadınlar ve erkekler arasındaki bu capcanlı, seksi ve eğlenceli savaş, okuyucuları harika bir maceranın içine çekiyor." 
-Library Journal-
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 384

Baskı Yılı: 2015


Dili: Türkçe
Yayınevi: Pegasus


Yorumum 

Son zamanlarda beni çok da çekmeyen tarihi romans kategorisine bu kitapla dalış yapmış bulundum. Kitaptaki karakterlere bayıldım, başta Susanna olmak üzere, Bram, Colin,  Minevra hepsi eğlenceliydi. Yayınevlerini çeviri yüzünden eleştirmekten bir gün bıkarmıyım bilmiyorum ama eğer bol olaylı bir hikaye olmasa bu çeviriyle okunmazdı. 
Ben sıkılmadan okudum bitirdim, şiddetle olmasa da tavsiye ederim. 

NINA CROFT - TESLİMİYET



Jake, büyük bir şirketin patronudur. Her zaman yoğun olan iş programı ve özel yaşamı, onu bir tek şeyi düşünmekten alıkoyamamıştır: Kalbinin en gizli köşesinde sakladığı Kim'i…

Kim, kocasından boşandıktan sonra yaşama gücünü tamamen kaybetmiş bir halde neredeyse çökmüşken, Jake onu bulur. Kim'in yeniden ayağa kalkması için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıdır.

Kendi şirketinde çalışmaya başlaması için ona bir iş ayarlamayı teklif eder ancak Kim, torpilli bir pozisyondan işe girmeyi kabul etmez. Bunun üzerine Jake onu en azından resepsiyonist olarak çalışması için ikna eder. O an Jake için en önemli olan şey, bir şekilde Kim'in yakınlarında olmaktır. Artık onu koruyup kollayabilecek ve yaşamından haberdar olacaktır.

Kim için yaşadığı onca şeyden sonra kalbini bir kez daha birine teslim etmek imkânsızdır.

Jake ise Kim'i kendine saklamanın bir yolunu bulmaya kararlıdır. Bu defa, onun başkasına gitmesine izin vermeyecektir.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 320

Baskı Yılı: 2015


Dili: Türkçe
Yayınevi: Nemesis Kitap

Yorumum 
Eğlenceli diyologların olduğu okunur bir kitap.  Konuyu okurken dram yönü baskın olur sanmıştım aksine komedi yanı daha ağır basıyor. Cidden güzel bir kitap olacakmış eğer çevirmen çevirebilseymiş. Bazı paragraflarda kadın karakter Kim ' in adını kaç kere okudum bilmiyorum. Bazen bir cümlede iki üç kere geçtiği bile oldu, evet çevirmen ingilizce biliyor ama Türkçede bilse keşke demeden yapamadım. Çabuk okunan kafa dağıtmak için ideal.  Çeviriye takılmazsanız okuyun derim . 

27 Mayıs 2015 Çarşamba

KALP YOLUNU SEÇER - JENNİFER PROBST



Adı : Kalp Yolunu Seçer
Yazar : Jennifer Probst
Çeviri : Asena Çakmak Özdemir
Yayınevi Nemesis Kitap




Julietta Conte, tam bir işkoliktir.

Conte ailesinin gerçek aşkı bulamamış, Milan'daki harika dairesinde yaşarken aile şirketlerini de yönetmekle meşgul son bekarıdır. Hayatının merkezinde sadece iş vardır.

Conte ailesinin Julietta hariç neredeyse bütün bireyleriyle tanışan Sawyer Wells ise Julietta'nın hayatına, mümkün olan en doğru yerden girer: iş.

Açacağı butik oteller zincirinin pastane işlerini alması için Julietta'ya getirdiği teklif, reddedilemeyecek kadar başarılı bir projedir. Ancak işkolik kızımız bu teklifi kabul ederek hayatına sadece başarılı bir iş sözleşmesi katacağını zannederken yanılmaktadır. 
(Tanıtım Bülteninden)


YORUMUM 


Jennifer Probst'un Marriage to a Billionaire serisinin 4. kitabı, ilk üç kitabı okumuş biri olarak öncelikle yazarın BDSM 'ye kaymasına şaşırdığımı söylemem gerek. Romantik kategorisinde kalsaydı ne kaybederdi bilmiyorum. Seride bu sefer Conte ailesinin iş kolik ferdi Julietta 'nın aşkı bulması anlatılıyor. Seriyi okumayanlar için küçük bir açıklama yapmak gerekirse :) İlk kitaptan itibaren kitabın kadın kahramanlarının eline bir büyü kitabı geçmesi ve içinde yer alan aşk büyüsünü yapmaları üzerine kurgulanmış hikayelerden oluşuyor. Her kitap ayrı ayrı okunabilir birbirinin devamı değil ancak sıralama her zaman tercihim. 

Kitabımıza gelecek olursak, Julietta cinsellikle ilgili sorunları olan, bütün dünyası iş olmuş başarılı biri. Ancak duygusal olarak bir o kadar başarısız. Üstelik ailedeki bütün fertler yuva kurduğu ve çoluk çocuğa karıştığından annesinin bütün ilgisi ve beklentisine sahip. Sawyer ise seri boyunca yer alan bütün erkek kahramanlardan daha sorunlu ve geçmişi daha şanssız. Duygusal açıdan iki sorunlu kişinin hikayesi olarak serinin diğer kitaplarından hem daha duygusal, hemde kahramanların cinsel tercihlerinden dolayı daha erotik. 

Mutlaka okunması gerek diyemesem de boş vakit varsa okunurlar listesinde yer alabilir. Zaman geçirmek için kolay okunur bir kitap aranırsa gayet iş görür. :)))) 

Puanım: 10/6










26 Mayıs 2015 Salı

Mia Sheridan - Başka Dilde Aşk



                                                          

 Mia Sheridan - Başka Dilde Aşk


Özgün Adı: Archer’s Voice
Çevirmeni: Hanife Albayrak
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Türkiye Yayın Tarihi: Mayıs 2015
Sayfa Sayısı: 392



New York Times, USA Today ve Wall Street Journal Çoksatan Romanı Başka Dilde Aşk,
Korkunç bir gecenin hatıralarına zincirlenmiş bir kadının ve sevgisiyle o zincirleri kırabilecek adamın hikâyesi. Geçmişin acı yüklü izlerini taşıyan sessiz bir adamın ve sesini bulmasına yardım edebilecek kadının hikâyesi. Acının, kaderin ve aşkın iyileştirici gücünün hikâyesi… 
“Kusursuz ve dokunaklı anlatımıyla, Bree ve Archer’ın yürek burkan ama gerçekten büyüleyici aşk hikâyesi içinizi ısıtacak.” –Natasha is a Book Junkie 
“Duygusal, etkileyici ve kesinlikle farklı… Okumaya alıştığınız her şeyden öylesine farklı ki… Kesinlikle kaçırılmaması gerekiyor!” –Aestas Book Blog 
“Ayaklarınızı yerden kesecek, duygusal ve romantik bir hikâye.” –Totallybooked Blog


Yorumum ; 

Archer Hale, 7 yaşında yaşadığı kaza sonucu ses telleri zedelenmiş konuşamıyordur, insanlarla iletişim kurmak için işaret dilini kendi kendine öğrenmiştir.. Yedi yaşından sonra  on altı yaşına kadar amcası tarafından büyütülmüş ama hiç insan içine karışmamıştır her şeyi kendi kendine yapmaya alışmış kendine güveni olmayan, kendisini lanetlenmiş bir kişi olarak görmekte.

Kazanın üzerinden on altı yıl geçtikten sonra yirmi üç yaşında çok yakışıklı bir adam haline gelmiş olsa bile bunu göstermesini bilmeyen, insanlarla iletişim kuramayan, kasaba tarafından dışlanmış bir genç.

Bree Prescott bir uyuşturucu manyağı tarafından babasının gözlerinin önünde öldürülmesi, ve en yakın arkadaşı dediği kişinin kendisine aşık olduğunu öğrendikten sonra yaşadığı üzüntü ve şok sunucu şehri bırakıp ailesi ile küçükken tatile geldiği kasabaya kaçmakta bulur kendisini.

Yaşadığı üzüntüden kaçmak için geldiği küçük kasabada onun gibi trajik olaylar yaşamış yakışıklı Archer a aşık olur.


Keyif alarak severek okudum, dram yönü kuvvetli olan kitaplardan. Kitapta bu iki karakterin yaşadığı üzüntüleri zorlukları birbirlerine destek olmalarını, kendilerini tedavi etmelerini, dışlanmışlıkları daha birçok duyguyu okuyorsunuz.

Her iki karakteri de çok sevdim erkeğin baskın olmadığı hatta ezik olduğu hikaye zor bulunur bu da o kitaplardan birisiydi.

Cinsellik bence hiç abartılmamış aksine o zorlukları yaşamış, topluma hiç karışmamış bir gencin cinselliği öğrenmesi de bir bakıma anlatılmış kitapta. Hatta son zamanlarda çıkan birçok sevişgengil kitaplarına nazaran çok daha dozundaydı, hemen hemen her sayfada cinsellik okumuyorsunuz.

Severek okudum tavsiye ederim.


 Puanım : 10/8


18 Mayıs 2015 Pazartesi

LONDRA CADDESİ - SAMANTHA YOUNG


Adı: Londra Caddesi
Yazarı : Samantha Young
Sayfa Sayısı : 472
Yayıncısı : Dex


Dublin Caddesi'nde Joss ve Braden'ın aşkıyla baştan çıkmıştınız... Londra Caddesi'nde ise Johanna ve Cameron ile ihtirası doruklarda yaşayacaksınız. Johanna'nın alkolik bir annesi ve bakması gereken küçük bir erkek kardeşi vardı. Babası alıp başını gitmişti, evi geçindirmek Johanna'ya kalmıştı. Artık sadece kardeşi için yaşıyordu. Erkek arkadaşlarını da bu yüzden zenginlerden seçiyordu. Kendi arzuları onun için önemsizdi. Pasaklı kotu, dövmeleri ve hırpani tişörtüyle şehrin en seksi serserisi Cameron hayatına girdiğinde Johanna'nın bütün ezberi bozuldu. Onu öylesine çok arzuluyordu ki, kalp atışlarını bile bir türlü dizginleyemiyordu. Cameron, barda birlikte çalıştıkları bu mesafeli görünen seksi kızılın sakladığı sırlarını açığa çıkarmaya kararlıydı... Teker teker savunma kalkanlarını indirecekti... Johanna çırılçıplak kalıncaya dek!..


"Aşırı seksi bir kitap bu. Hem kahramanın kendini bulma ve güçlenme yolculuğuna da bayıldım. Londra Caddesi'ni tüm kalbimle tavsiye ederim."
-USA Today-
(Tanıtım Bülteninden)



Yorumum 

Serinin ilk kitabı Dublin Caddesi, henüz onu okumadım zaten birlikte okunması gereken serilerden değil. Her kitap ayrı bir hikaye :)  En kısa sürede okunacaklar listeme ilk kitabı da almış bulunmaktayım. 

Kitabın tanıtımında da yer aldığı üzere Johanna'nın cidden zor bir hayatı var. Alkolik annesiyle uğraşması yetmezmiş gibi geçmişten gelen korkuları ve kendi yaşadıklarını yaşamaması için uğraştığı bir kardeşi var. Kardeşine bağlılığı ve onun için yaptıkları Johanna namı diğer Jo' yu daha az yargılamama neden oldu. Cameron görünüş olarak asi ve güvenilmez bi adam gibi dursa da ilk izlenim dışında hep şefkatli, korumacı ve sevecen. Jo' ya göre çok daha normal bi çocukluk ve gençlik geçirmiş. 

Kitapta en sevdiğim kısım uzun zamandır yayınlanan kitaplarda ki klişelerden kaçınmış olması. Artık pazardan satılır gibi her kitapta biten ultra zengin, yakışıklı Ceo'lardan yok :))) Onun yerine normal işi olan hatta iş arayan harcamalarını planlamak zorunda kalan karakterler var. :) 

Tabi ki sinir olduğum bi çok yer de var. Özellikle eski sevgili mevzuya bakışları ve davranışlarını çok itici buldum. Bi de şu her şeyi yaşayıp Seni Seviyorum söyleme olayını niye büyütürler anlamıyorum. 

Dram yönü kuvvetli ama iyi yazılmış akıcı bir kitaptı. Yazarın kalemini cidden beğendim. En azından farklı bir şeyler okumak isteyenler için güzel bir alternatif olduğunu düşünüyorum. 

Puanım: 10/8 

10 Mayıs 2015 Pazar

KARMAKARIŞIK - EMMA CHASE



KARMAKARIŞIK 

Zengin, yakışıklı ve kendini beğenmiş Drew Evans ile güzel, zeki ve hırslı Katherine Brooks buluştuğunda işlerin karmakarışık hale gelmesi şaşılacak bir şey değildir.


Drew Evans'ın işi, milyon dolarlık anlaşmalar yapmak ve New York'un en güzel kadınlarını tek bir gülümsemeyle baştan çıkartmaktır. Peki, öyleyse neden yedi gündür evden dışarı çıkmıyor? Neden mahvolmuş, sefil bir halde ve depresyonda? Ona sorduğunuzda size sebebinin grip olduğunu söyleyecektir fakat hepimiz bunun doğru olmadığını biliyoruz.


Katherine Brooks, Drew'un babasının yatırım bankacılığı firmasında işe başladığı anda gösterişli playboyun hayatındaki her alanın bir karmaşaya sürüklenmesine sebep olmuştur. Profesyonel alandaki yarışları Drew'un cesaretini kırıyor, Katherine'e karşı hissettiği çekim dikkatini dağıtıyor ve onu yatağa atma girişimlerindeki başarısızlığı ise tamamen sinirlerini bozuyordur.


Nasıl oluyordu da kadının biri çıkıyor ve ağzı iyi laf yapan çapkın bir adamı mahvolmuş, umutsuz biri haline getirebiliyordu? Hayatta asla sahip olmak istemediği tek şeyi gerçekleştirerek.


'Karmakarışık' dünyada en çok kullanılan kitap sitesi Goodreads'de yapılan oylamalar sonucu 2014'ün en iyi çıkış yapan kitabı seçilmiştir.
(Tanıtım Bülteninden)


Sayfa Sayısı: 433


Baskı Yılı: 2015



Dili: Türkçe
Yayınevi: Ephesus Yayınları



!!!!!!!!YORUMUM  !!!!!!!!!

Gelelim yeni romantik komedi kitabımızın yorumuna. Oldukça eğlenceli ve güzel yazılmış olduğunu baştan söyleyeyim. Kitap henüz ülkemizde yayınlanmadan önce orijinal dilde okuyup yorumlayanlardan büyük bir beklenti içine girdiğim doğrudur. Büyük çoğunlukla karşıladı beklentimi,  hayal kırıklığı olmadı bir çok kitap gibi. 

Bir çok romantik komedinin aksine kitap kadın ağzından değil erkek tarafından anlatılması iyi olmuş. Birbirinin benzeri copy paste bir hikaye olmaktan kurtarmış anlatımı. Kitaptaki esprili dil yazarı daha çok sevmeme neden oldu, karakterler oldukça komik ve hazır cevaptı. Ne fazla ne eksik  espriler yerinde ve dozunda olmuş. Olayları anlatırken Drew'in verdiği örnekler kahkaha atmama neden oldu. 
Drew havalı, zeki ve müthiş kariyeri olan biri, bunun karşılığında Kate 'de çok güçlü bir karakter. Birbirlerine çok denkler hiç aşağı kalır yanları yok. Yan karakterlerde hiç sıkıcı olmadan hikayeyi zenginleştirmek için kullanılmış. 

Son dönemde okuduğum iyi yazılmış kitaplardan. Sıkılmadan iyi vakit geçirmek için birebir. Tabi ki son moda erotik sosla hazırlanarak servis edilmiş. Keşke daha az erotizm içerse de herkese gönül rahatlığı ile tavsiye edebilsem. Yine de sonuç olarak okunmasında fayda var derim. 

Puanım: 8 



23 Nisan 2015 Perşembe

SHANNON STACEY - SENİN İÇİN



SENİN İÇİN - SHANNON STACEY

ISBN : 9786059961738
Sayfa : 296 sayfa
Basım Tarihi : 2015
Tek gecelik bir kaçamak, mutlu son getirir mi?

Kendi barını işleten Kevin Kowalski, eline telefon numarasını yazacak kadar ısrarcı kadınlara alışkındır. Onlardan birkaçıyla her gece tanışmaktadır. Oysa onun bir kadınla yakınlaşması için en başta o kadına gerçekten ilgi duyması gerekmektedir. Daha önce evlenip boşanan Kevin için ilişkiler arenası, artık daha seçici ve dikkatli olacağı bir mayın tarlası gibidir.

Tüm bu karmaşanın ve hızlı yaşantısının içinde bir gece, Beth Hansen'le tanışır. İşte bu defa işler değişmiştir. Gerçekten ilgisini çeken Beth ile yakınlaşmaya hazırdır. Ancak Beth, birlikte geçirdikleri ilk geceden sonra sabah erkenden Kevin'ın yanından ayrılmıştır. Beth'le birlikte uyuyup yalnız uyanan Kevin, büyük bir hayal kırıklığı yaşar. Çünkü Beth, onun kendisi için doğru adam olduğuna inanmayıp gitmiştir. 

Yine de birlikte geçirdikleri gece, hayatlarının en büyük sürprizini hazırlamıştır onlara. Hem Kevin hem de Beth için aralarındaki ilişkinin tek gecede kalması imkânsızdır artık.

KİTAP YORUMU 
(DİKKAT BİRAZCIK SPOİLER İÇERİR)

Kowalski kardeşlerden Joe'nin hikayesini Küçük Bir Aşk Hikayesi kitabında okumuştuk. Bu kitapta kardeşlerden Kevin'in hikayesiydi. Kevin ve Beth 'in yanında Poulie ve Sam'in hikayesi de yan hikaye olarak yer almıştı.  Kitabı sevmiş olmama rağmen önce kafama takılan olumsuz kısımları anlatıp sonra bol bol övme kısmına geçebilirim. 

Öncelikle Kowalski ailesi şu herkesin hayalındeki kalabalık ama mükemmel ailelerden, ihtiyacınız olduğunda her an yanınızda olan ama size saygı gösteren isteklerinizi ön planda tutan ailelerden. Sonra Kowalski erkekleri özellikle Kevin, bir erkeğin hiç mi olumsuz bir özelliği olmaz. Yakışıklı, zeki, esprili, düşünceli, hassas, sadık.... liste uzar gider. Ayrıca diğer erkek karakter Sam'in den Kevin'den aşağı kalır yanı yok hatta multimilyoner olması gibi fazladan özelliği de var. Aile ve Kevin bana biraz ütopik geldi açıkçası. Bunun yanında kadın karakterlerin gel gitleri ve güvensizlikleri kitap sonuna kadar devam etti. Kitap boyunca bu hislerini destekleyecek tek bir sahne yaşanmamasına rağmen sürekli bir emin olamama durumu vardı. (Hiç olmasın demiyorum ama biraz fazla abartılmıştı bence dozu kaçmıştı.)

Şimdi bunları anlattıktan sonra asıl kitap yorumuma gelelim. Kevin bir sporcu barı işletiyor ve Poulie'de hem garsonu hemde barı işletmesine yardım eden çalışanı. Kevin'in barına gelen kadınlardan öpücükle imzalanan telefonlarının olduğu bir peçete kolekisyonu var. Peçetelerin üzerine yazılanlara baya güldüm. Beth'le karşılaşmaları ve aralarında yaşananlardan sonra Kevin'in  tam hayallerdeki erkek gibi davranması hem çok hoştu hem de yukarıda yazdığım gibi ütopikti :) Özellikle süpriz kısmına yaklaşımı takdire şayandı. Beth bağlanma sorunu olan bir yere yerleşik olmaktan korkan biri. Kevin'e ve ilişkilerine inanması uzun bir zaman aldı. Poulie ve Sam'in hikayesini de çok beğendim. Çok eğlenerek okuduğum tatlı, sıcak samimi anlatılmış bir kitaptı. Diyaloglar eğlenceli ve akıcı olmuş, çoğu yerinde gülümseyerek okuduğum bazı yerlerde sesli güldüğüm oldu. Çevirisi de gayet iyiydi. Aslında tam bir romantik komediydi. İnsana iyi gelen hoş vakit geçirten kitaplardan :) 

Puanım : 8